BDDK tarafından hazırlanan Fintürk çalışmasının 2014 ikinci çeyrek değerlendirmesini yaptık.
Türkiye’nin Finansal Haritası olan Fintürk’ün 2014 II. Çeyrek verileri BDDK tarafından geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. Bu verileri birkaç bölüm halinde analiz ederek Türkiye’nin finansal haritasını daha detaylı bir şekilde incelemek ve sizlerle paylaşmak istedik.
II. Çeyrek sonu itibarı ile ülke genelinde toplam nakdi kredi 1.144.486.480 TL’ye ulaşmış olup, toplam tasarruf mevduat tutarı ise 556.912.009 TL’dir. İl bazında incelediğimizde İstanbul, Ankara ve İzmir kredi tutarında ülke genelinin %58’ini, mevduat toplamında ise %61’ini oluşturmaktadır. En fazla nakdi kredi kullanan ilk 10 ilimizin tasarruf mevduat değerleriyle karşılaştırılmasına aşağıda yer verilmektedir.
İl bazında mevduat tutarlarının bir önceki yılın aynı çeyreğine göre karşılaştırmasını yaptığımızda en fazla artış ve azalış gösteren 5 ilimiz İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa artış gösteren iller iken Doğu bölgesindeki illerin en az artışı yaşamasına rağmen tüm iller genelinde mevduatlarda artış olması dikkat çekmiştir.
Ülkemizde son bir yılda kredi toplam tutarı en çok değişiklik gösteren ilk 10 şehrimize baktığımızda ise Denizli, Adana, Konya ve Kocaeli gibi sanayi şehirlerinin ilk 10’da yer alması dikkat çekmiştir. Ayrıca bu kalemdeki büyüme değerleri il nüfusuyla paralellik göstermektedir.
BDDK’nın II. Çeyrek Raporu’ndaki kişi başına düşen kredi ve mevduat tutarlarını incelediğimizde kredi kısmında 31.881,61 TL’lik tutar ve mevduatta 30.187,93 TL’lik değer ile İstanbul listenin başını çekmektedir. Bu grafikte dikkat çeken Gaziantep ilimizin kişisel bazda kredi ve mevduat farkının en fazla olması dikkatimizi çekmiştir ve bu tutar 10.536,44 TL’ye denk gelmektedir. Mevduat değerinin krediden fazla olduğu şehrirmiz ise 3.589,26 TL ile Ankara olmuştur.
Raporumuzun son kısmında ise I. Çeyrekte olduğu gibi NPL rasyosunu inceleyeceğiz. Grafiğe baktığımızda Denizcilik başta olmak üzere Toptan Ticaret ve İnşaat sektörlerinde takipteki nakdi kredilerinin toplam kredileri içerisindeki payının daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu oranın yüksek olması, oranın ait olduğu sektördeki firmaların riskliliğini gösterdiği için bu sektörlerde yer alan firmaların kredi temin sırasında ve bankalarla olan ilişkilerinde güçlüklerle karşılaşmaları söz konusu olabilecektir.
Kommentare